info@ahmetonal.com.tr

GUATR AMELİYATI GÜNÜMÜZDE GELİŞEN TEKNOLOJİK DESTEK İLE BİRLİKTE DENEYİMLİ BİR CERRAHIN ELİNDE SON DERECE KONFORLU VE GÜVENLİ BİR SEÇENEKTİR.

GUATR AMELİYATI GÜNÜMÜZDE GELİŞEN TEKNOLOJİK DESTEK İLE BİRLİKTE DENEYİMLİ BİR CERRAHIN ELİNDE SON DERECE KONFORLU VE GÜVENLİ BİR SEÇENEKTİR.

Tiroid bezi, boyun ön tarafında gırtlağın hemen önünde yer alan kelebek şeklinde bir organdır. Tiroid bezi tiroid hormonlarını salgılar ve kana verir. Bu salgının azalması veya çoğalması metabolizmaya olumsuz etki yapar. Tiroid bezinin büyümesine guatr denir. Çoğunlukla içinde nodül dediğimiz bezelerle birlikte büyür. Her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sıktır. Nodüler guatr hastalığında nodüllerin mutlaka incelenmesi gerekir. Tiroid nodülü tiroid içinde veya üzerinde oluşan kitlelerdir. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan kitle veya şişlik bizi nasıl rahatsız ediyor ve çözüm bulmaya itiyorsa, aynı şeyler tiroid nodülü için de geçerlidir. Tespit edilen nodüllerin, mutlaka ileri tetkiki gereklidir. Bu tetkikler sonucunda nodülün kanser riski olup olmadığı ortaya çıkar. Eğer böyle bir risk tespit edilirse ultrason eşliğinde nodülden iğne ile biyopsi yapılması gereklidir. Sonuç şüpheli veya riskli olarak gelirse tiroid ameliyatı gereklidir.

NE ZAMAN AMELİYAT?   Tiroid bezi çok büyümüş ve nefes almayı zorlaştırıyorsa veya estetik olarak hastayı rahatsız ediyorsa, nodüler guatrda kanser şüphesi, çevre dokulara bası belirtileri, hipertiroidi veya kozmetik deformite mevcutsa guatr ameliyatı önerilmektedir. 

NASIL BİR AMELİYAT?  Guatr ameliyatı genel anestezi altında yapılan ve yaklaşık 2 saat süren bir cerrahi işlemdir. Hastalar ameliyat sonrası bir gün hastanede kalmakta ve ertesi gün problemsiz olarak taburcu edilmektedir. Hayati organlara yakın gerçekleştirilen ve cerrahi tecrübe gerektiren zor bir ameliyattır. Boyundan yapılan estetik bir kesi ile tiroid dokusunun tamamının çıkarılması gerekir. Ameliyat sonrası patolojik incelemede kanser odağı tespit edildiği takdirde tiroidin tamamının çıkmış olması çok önem kazanır.

OLASI RİSKLERİ ve ÇÖZÜMLERİ NELERDİR? Ameliyat sırasında ses tellerini kontrol eden sinir (n.recurrens inf.) hasar görebilir ve ses kısıklığı oluşabilir. Bu %1 oranında rastanabilir. Eğer bu hasar çift taraflı olursa ses telleri soluk borusunu tıkar ve hasta nefes alamaz. Günümüzde bu hasra ve ses kısıklığı riskini ihmal edilebilir düzeylere getiren İntraoperatif Nöromonitörizasyon (Ses Teli Monitörü) cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlar ile ses teli sinirlerinin yeri ameliyat sırasında tespit edilmekte ve rahatlıkla korunabilmektedir. Ayrıca tiroid organı üzerinde vücutta kalsiyumu dengeleyen paratiroid bezler vardır ve bunlar da ameliyat sırasında hasar görebilir (%1). Buna bağlı kalsiyum dengesizlikleri yaşanabilir.

Guatr ameliyatlarında günümüzde gelişen teknoloji ile uyumlu yardımcı cihazlar kullanılmaktadır. Bunlar mühürleme (Sealing) yapan, ultrasonografik veya radyofrekans teknolojileri kullanan cihazlardır. Damar ve dokuları bir çeşit ısı enerjisi ile mühürleyen bu teknolojik cihazlar sayesinde ameliyatlar kanamasız ve dikişsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Ameliyat süresi kısalmakta, olası riskler azalmakta ve hasta daha az narkoz almaktadır.

CERRAH VE CERRAHİNİN ÖNEMİ Ama sonuçta bunların hepsi cerraha yardımcı olan cihaz ve teknolojilerdir. Ameliyatı yapan, ameliyat sırasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek sorunlarla mücadele edecek olan cerrahtır. Ayrıca guatr ameliyatı sonrası takip döneminde ömür boyu periyodik hormon ve ilaç düzeyi takibi yapılmaktadır. Bu süreç de endokrin bilgi birikimi gerektirmektedir. Dolayısıyla ameliyat ve sonrası süreç bir bütünlük içerir ve cerrahın sorumluluğundadır. Bu nedenle guatr ameliyatının ağırlıklı olarak endokrin cerrahi ile uğraşan ve bu ameliyatta deneyimli cerrahların kontrolünde yapılması oldukça önemlidir. Böylelikle ameliyat ve sonrası süreç ile ilgili olası riskler minimize edilebilir.

Bir cevap yazın